İnsanoğlunun bazı saf yönleri vardır, olur olmadık her şeye inanırlar. Bu, bazen saflıklarından, bazen de işine öyle geldiğinden dolayıdır. Bu tür inanmalar insanları sözde mutlu eder:
✓- Alış - satış yaparken Şeytan’la işbirliği yapan sahtekarlara İNANIYORSUNUZ
✓- Depremin yerini değiştirenlere İNANIYORSUNUZ.
✓- Bu binayı depreme çok dayanıklı yaptık, diyenlere İNANIYORSUNUZ
✓- Ebcet hesabı yaparak, senin gelecekte başına neler geleceğini ve ölüm tarihini bildiren meczuplara İNANIYORSUNUZ.
✓- Hacda şeytanı taşlayınca, artık şeytana uymazsın, diyenlere İNANIYORSUNUZ.
✓- Müneccimlerin (astrolog) gelecekten haber vermelerine İNANIYORSUNUZ.
✓- Bazı yerlerin, faizi biz daha çok veriyoruz demelerine İNANIYORSUNUZ.
✓- Sana devamlı umut veren umut tacirlerinin gaz vermelerine İNANIYORSUNUZ.
*************************
✓- 2023 yılında, artık yer altı kaynaklarımızı çıkarabileceğiz, diyen şaşkınlara İNANIYORSUNUZ.
✓- Toplumda âlimi değil, cahili savunanlara İNANIYORSUNUZ.
✓- Cenazeden sonra başsağlığı bile dilemeyenlere İNANIYORSUNUZ.
✓- Beyni, düşüncesi cenabet olanlara İNANIYORSUNUZ.
✓- Cuma namazına gitmeyip, cuma mesajı atanlara İNANIYORSUNUZ.
✓- “Yukarıda Allah var.” deyip, aşağıda her türlü günah işleyenlere İNANIYORSUNUZ.
✓- Ölü evinde çok ağlayıp, düğün evinde çok oynayanlara İNANIYORSUNUZ.
✓- Üç eşek yaşına kadar her haltı yiyip, sonra da tövbe ettim diyenlere İNANIYORSUNUZ.
***********************
✓- Bazı Marketlerin, fiyatları dondurduk, demelerine İNANIYORSUNUZ.
✓- Gerçek dünyada yaşarken, hayal dağıtıcılığı yapanlara İNANIYORSUNUZ.
✓- Avrupa’da, Amerika’da, hayat bizden çok daha iyi imiş, yalanına İNANIYORSUNUZ.
✓- Allah’ın hoş görmediği, Şeytan’ın sevdiklerine İNANIYORSUNUZ.
.Hep bunlara inanıyorsunuz da, bana niye inanmıyorsunuz?.. Benim neyim eksik onlardan?..
.Uyan artık ey vatandaş uyan!... Her şeye inanma!.. Pamuk Prenses’e sormuşlar: “Bir öpücükle nasıl uyandın.” O da demiş ki: “Uyanmasam daha çok öpeceklerdi.” Benden söylemesi...
.Herkesi kendi gibi görenler, gerçeği geç de olsa görecekler.
.Terazi var… Tartı var…
**************************
CAMİLERE YARDIM
.Her hak veya batıl dinin kendilerine göre ibadet ettikleri bir toplanma yerleri vardır. Müslümanların ibadet etmek amacıyla toplandıkları yerlere biz “mescid” veya “cami” diyoruz. Bütün dünyada genellikle ibadet mekanları halkın yardımıyla yapılır. Müslüman ülkelerde dini açıdan cami veya Kur’an kursu yapmak büyük sevaplardandır. Allah: “Kim mescit (cami) yaparsa, Allah da ona ahirette bir köşk yapar, kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükafatını görür.” buyurmaktadır.
**************************
.Bir yerde yeterli cami varsa, hayırsever kişiler toplumda eksikliği hissedilen farklı hayır işlerine girebilirler. Mutlaka cami yapacağım diye ısrar etmek yanlış olur. Maalesef günümüzde gereksiz yere devâsa camiler yapılıyor. İçlerine bakıyoruz bomboş…
.Camilerimiz (çok şükür) sadece cuma namazlarında doluyor. Toplumumuz cuma namazına önem veriyor. Çarşıdaki esnafın neredeyse yüzde doksanı, Allah’ın emrine uyup dükkanını kapatıyor ve camiye koşuyor. Gönül istiyor ki, vakit namazlarında da camilerimizdeki doluluk oranı yükselsin.
**************************
.Bazı haftalar imam efendi hutbe bitiminde cami ve Kur’an kursları için yardım ister. Altmış senedir cumaya giderim, hep bu istek olur. Bazen de bir bölgede deprem olduğu zaman istenir. Bu, ihtiyaçtan kaynaklanan bir mecburiyettir. Onlar isteyecek, biz vereceğiz. Lakin bence eksik tarafları var. Kıymetli din görevlilerimiz bazen de şu şekilde istekte bulunsalar çok daha iyi olur. “Muhterem Müslümanlar!.. Mahallemizde bir fakirhane var, evlenecek bir gencimiz var, okumakta olan bir öğrencimiz var, yetimlerimiz var, borçlu bir ailemiz var, yardımlarınız onlar için olacak.” demelerini de bekliyorum.
***************************
.Asrı saadette Efendimiz namaz kıldırdıktan sonra cemaate döner: “Bir derdi olan, bir sıkıntısı olan, bir borcu olan, bir hastası olan var mı?” diye sorardı. Çareler bulmaya çalışırdı. Benim çocukluğumda da genellikle mahallesinin sorumluluğunu hisseden kişiler vardı. Mesela, Akçeşme Mahallesi’nde Sarı Süleyman ve Çakırların Ramazan vardı. Bunlar, ihtiyaçlı kişiler için kahvehaneye girer, eline kahveci tepsisini alır, ihtiyaçlıların durumunu anlatır ve tepsiyi oturanların önlerine uzatarak yardım toplarlardı.
.Ayrıca evlerden; ekmek bulgur, yağ, tezek toplarlar, akşam olunca bunları ihtiyaçlıların evlerine kimse görmeden dağıtırlardı. Günümüzde de bu tür hayır toplayıp bunları dağıtan kişileri görüyoruz. Allah onlardan razı olsun. “Veren el, alan elden hayırlıdır.”
.Derin acılar sessizdir; ömrümüz hep susmakla geçti. Şimdi konuşma ve çalışma, ihtiyaçlılara, depremzedelere yardım zamanı… (N.Sait EKİCİ)
Yorumlar 2
Kalan Karakter: