MUSTAFA KARAER
23 Nisan 1950 yılında ilçemizde dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve Lise öğrenimini ilçemizde tamamlamıştır. Ufaklığından beri çalışkan bir yapısı vardır. İlkokul, Ortaokul dönemlerinde kendi harçlığını çıkarabilmek için çalışmış, Lise yıllarında inşaatlarda çalışarak ailesine destek olmuştur. Öğrenmeyi sever, kitaplığında romanından hikayesine tüm edebi türden eserlere rastlanılması mümkündür. Musikiyle arası çok iyidir, ilçemizde pek çok musiki faaliyet düzenlemiş, TRT gibi büyük kanallarda ilçemizin ismini duyurmuştur. Bolvadin kültürü ve yöresini fevkalade hakim olup, şairlik yönüde vardır. İlçemize kazandırdığı pek çok eseri vardır. Şimdilerde ise, emeklilik hayatını devam ettirmekte olup, çeşitli şiir, musiki, edebi, dini çalışmalarını sürdürmektedir.
TERZİ ÇIRAKLIĞI İLE HAYATA ATILDIM
Çocukluğum akrabamız olan Basri Ergüven’in yanında terzi ortaokula kadar sürecek olan terzi çıraklığı ile başladı. Ortaokul bitinceye kadar orada sekiz yıl yaz tatillerinde çalıştım.
Ortaokuldan sonra, lise dönemlerimizde elimiz kürek tutunca amelelik yaptım. Çamur ve harç kardım, ev yapımı temel atma yani inşaat işlerinde alnımız terledi. Tuğla ocağında çalıştım. Buralarda kendi harçlıklarımızı, okul masraflarımızı çıkartırdık. Ailemize destek olurduk.
İYİKİ ÖĞRETMEN OLMUŞUM DEDİM
Liseden sonra üniversite imtihanına girdim, neticesinde Balıkesir 1970 Necati Enstitüsü Türkçe bölümünü kazandım. Üç yıl Balıkesir’de okuduktan sonra 1974 yılında öğretmenlik hayatım başladı. Öğretmen olmam ile ilgili şunu söyleyebilirim, bilerek isteyerek öğretmenliği tercih etmemiştim ama öğretmen olduktan sonra anladım ki iyiki öğretmenlik mesleğini tercih etmişim.
ÖĞRETMENLİK SERÜVENİM ve ASKERLİĞİM
Muş ilinde göreve başladım. Korkut Yatılı Bölge Okulu,Muş Lisesine geçtim. Yozgat illerinde Türkçe öğretmenliği ve idarecilik yaptıktan sonra askere gittim. 1975 yılında ise evlendim.1979 yılında İstanbul’a askerliğe gittim.Tuzla Piyade Okulu İstanbul’a. Askerlikten sonra Afyon Çay Lisesi sonrasın da ise Bolvadin Anadolu İmam Hatip Lisesi 2003 yılına kadar Bolvadin’in değişik okullarında idarecilik ve Türkçe öğretmenliği yaptım. 2003 yılında emekli oldum.
MUSİKİ HAYATIMIN HER ALANINDA OLDU
Bolvadin Zafer Sineması şarkılı türkülü filmler getirirdi. Akrabam rahmetli Hayrettin Hamamcıoğlu’nun sinemasıydı. Zafer sineması. Oraya para bulursam filme girerdim, para bulamazsam sesi dışa verirlerdi, dışardan dinlerdim. Şarkıya türküye oralardan ilgi duymaya başladım. Sesimin güzel olmasından dolayı ilkokuldaki sınıf öğretmenimiz Baykur Bilgin hocam beni koroya seçti. Çocuk korosu. Baykur Bilgin akardiyon çalardı. O da musikiye ilgiliydi. Bu durumda kendimi İlkokulda musikinin kucağında buldum.
TÜRKÜ DEFTERİM VARDI
Kahvehanelerde radyo ve plaklar çalardı. O zamanlar lükstü. Sinemada müzik şarkıları olurdu. Ben bunları ezberlemeye çalışır türkü defterime yazardım. Musiki, farkına varmadan beni sardı. Ortaokul ve lisede arkadaşlarla bir araya geldiğimizde şarkı türkü programı yapardık. Fakat ne yazık ki saz çalacak çevremde hiç kimse yoktu. Bir arkadaştan ortaokuldayken, mandolin aldım. Onu çalmaya çalıştım. Öğreten hiç kimse yok. Sonra kendi gayretimle, eğitim enstitüsündeydim satın aldığım bir udu, çalmaya başladım. Nota usul, ve musiki bilgilerini kendim gayretlerimle öğrendim. Musiki bilgilerimi geliştirdim.
İLÇEMİZDE MUSİKİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
Daha sonra Bolvadin Kültür Musiki Derneği 1997 kurduk. Bolvadindeki gençlere ud kanun bağlama kudum ve nazari bilgiler verdim. Bu gençlerle beraber kaymak şenliğinde program yaptık. Müftülüğün Kandil gecelerinde Bolvadin’de Çay’da Çobanlar’da programlar yaptık. Tasavvuf Musikisi programlar yaptık. İmam Hatip kardeşlerimize ezan dersi vermeye çalıştık. Gençlik Fm radyosunda zaman zaman musiki programlar yaptık. Şimdi ise Bolvadin mahalli tüeküleri ve ilahileri notaya aldım. TRT’ye gönderdim. TRT’de 4 Bolvadin İlahisi 4 Bolvadin Türküsü repertuarına girdi. Bende beste çalışmaları yaptım. Şuanda yüzün üzerinde bestelerim var.
ŞİİR’DE HOBİLERİMİN ARASINDA
Lise döneminde sene sonlarında şiir okuma programları yapılırdı. Onlar benim iç dünyamın mayası oldu. Bende şiir yazmaya başladım. Fakat ilk yazdığım şiirlerin şiir olmadığını Türkçe öğretmeni olduğum zaman anladım. Şiirin özelliklerini de kavradım. Mecaz, ve sanat dünyasını branşımdan dolayı öğrendim. Büyük şairleri, eserleriyle tanıdım ve bende şiir güzergahında yol aldım. 2020 yılında, Mevsimler Salıncak İpi kitabını çıkardım. Şiir kitabı tabi. Daha önce de Bolvadin basınında Peygamber Efendimizle ilgili çıkan şiirleri toplamış, “Bolvadin Kalemiyle Kelamıyla Efendim” kitabını 2013 yılında çıkarttım. Bugün üzerinde çalıştığım ve basılmaya hazır hale getireceğim; Anılar, Bolvadin Masalları, Hikayeler, Notalı Bestelerim, kitabını yayınlayacağım. Yakın zamanda. Nasip olursa.
HİÇ UNUTMAM RAHMETLİ MUSTAFA KOCA İLE ANKARA’DA KARŞILAŞTIK
Yozgat’ta görevdeyim. Hafta sonları da Ankara’ya geliyordum. Yine bir gün geldiğimde kaldırıma güzelce kitapların yayıldığını gördüm. Bende o esnada Osmanlıca öğrenme sevdası başlamıştı. Kitapları göz gezdirerek, Osmanlıca eser kitap buldum. Ve satın aldım tabi okumasını bilmiyorum, biraz sonra caddede rahmetli Mustafa Koca ile karşılaştım, o da İlahiyat Fakültesinde son sınıf öğrencisi. Biraz hoş beş ettikten sonra elimdeki kitabı gördü, o ne hayırdır dedi. Bende kitabı göstererek Osmanlı çalışacağımı söyledim, güldü. Bu kitabı annem görse üç defa öper başına kor sonra yüksek bir yere kaldırır dedi. O kitabın ismi ne Mustafa dedi. Bilmiyorum ne yazıyor dedim. Cavidan’ın Aşkları, dedi güldü. Meğerse o kitap Osmanlıca Cavidan’ın maceralarını anlatıyormuş.
O ZAMAN KÜTÜPHANELERDE DERS ÇALIŞILIRDI
Ortaokul sıralarındayken, Bolvadin halk Kütüphanesiyle tanıştım. Evde okuyabileceğimiz herhangi roman şiir makale yoktu. Bu eserler Kütüphanede mevcuttu. O dönem kütüphanenin başında, Salih Kitapsever var. Kendisi disiplinli bir kişiydi. Kütüphanenin kışın sıcacık sobası yanardı. Sessiz sakin ses çıkmazdı. Herkes kitabını okur dersini çalışırdı.
HABERİM OLMADAN MUSİKİ USÜLÜ ÖĞRENMİŞİM ORADA
İlkokuldayken, Baykur Bilgin mehter takımını kurmuştu. Musiki “Usülü” orada bilmeden farkına varmadan öğrenmişim. Mehter marşlarını öğretti. Heybeye atmışım.
ÖĞRETMENİN EMEKLİSİ OLMAZ
2003 yılında emekli olduktan sonra “Öğretmenin Emeklisi Olmaz.” düşüncesiyle evin altında küçük dükkanımda mahallenin yaramaz çocuklarıyla beraber Kuranı Kerim çalışırdık. Şiir Müzik ve Kuran üçlüsünü burada çalıştık. Çalışmalarımız 2020 yılına kadar devam etti.
KIRKGÖZ Haber ekibi olarak, Karaer hocamıza, sağlık sıhhat esenlik içerisinde hayırlı ömürler niyaz ediyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: