KADİM KENTİN HİKAYELERİ
ABDÜLVAHAP HORANSUYUKESTEMET
1958 yılında ilçemizin Kestemet mahallesinde dünyaya gelir. İlkokulu üç yıl, Akçeşme İlkokulunda okur, daha sonra iki yıl Ağılönü’nde Kemalettin Sami Paşa ilkokulunda ilköğretim hayatını tamamlar ancak diplomayı yine Akçeşme İlkokulundan alır. Çünkü o dönem, Kemalettin Sami Paşa İlköğretim Okulu tamirdedir. Yıllarca, hizmet edeceği Kutsal Kitabımız Kuran-ı Kerim’i henüz 13 yaşındayken, Merhum Hafız İbrahim Çürük’ten öğrenir. Yasaklar döneminde, İmam Hatip okuduğunu beyan eder. Hatta, İmam Hatibin kaderi yine kendi döneminde şekillenir, bir ara İmam Hatip Ortaokulları kapatılır, İmam Hatip Liselerine izin verilir. Daha sonra İmam Hatip Liseleri kapatılır, Yüksek İslam Enstitüsü’ne izin verilir. Sonraları, Yüksek İslam Enstitüsü ismi İlahiyat Fakültesi ismiyle değiştirilir. Bu iklimde İmam Hatip Lisesini bitirir. Askerliği acemi birliğini Denizli’de, Usta Birliğini ise Kars’ta yapar. 16 ay vatani görevini ifa etmiştir. 1979 yılında, Diyanet İşleri Başkanlığında göreve atanır. Kadriye Camiisinde başladığı göreve, 23 yıl sürecek Çarşı Camii İmam Hatipliği yapar. 2007 yılında çok sevdiği İmam Hatiplik mesleğinden emekli olur. Hac farizasını yerine getirmiş olup, Müftü Vekilliği, Hac Kafile Başkan Yardımcılığı ve Yurt Dışı görevlerinde bulunmuştur. Üç çocuk babasıdır. Emeklilik hayatını ilçemizde sürmekte olup, halen camilerimizde çeşitli irşat vaaz ve hutbe irad etmektedir. İmamın emeklisi olmaz diyerek, genç nesil imamları sıklıkla uyarır.
İMAM HATİP LİSEMİZ 1975-1978 YILINDA YOĞUN ÖĞRENCİ MEVCUDUNA SAHİPTİ
İmam Hatip Lisesini okurken, Lisemizin İdari kadrosu fevkalade donanımlı hocalarımızdan oluşuyordu. Mesela, okul müdürümüz Mehmet Savaşlar, Haseki Müdavimiydi. İlmi kariyeri de vardı. Haseki dediğimiz kurum, müftülerin yetiştiği seviyeli bir kurumdur. Hocamız daha sonra, İstanbul Eğitim Merkezine geçti. Bizim dönemimizde hocalarımız, hadisçi, tefsirci, alanında kendisini önemli olarak yetiştirmiş hocalarımızdı. O dönem, İmam Hatip doruk noktaya ulaşmıştı. Lisemiz, yanılmıyorsam, 1975-1978 yıllarıydı, çok yoğun öğrenci mevcuduna ulaştı. Sosyal faaliyetler önemli derecede çoktu. Mesela, Sporlar, Bando, Mehter Takımı, bunların varlığı İmam Hatibimizi önemli hale getirmişti. Rabbimiz nasip etti, yuvamız İmam Hatip Lisesinden 1978 yılında mezun oldum.
HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI O KANDİL GECESİ OLDU
Lise yıllarıydı. O dönem Kuran-ı Kerim hocamız Ali Ekinci vardı. Şimdilerde hala görüşürüz. Allah uzun ömürler nasip eylesin. Kendisi Kuranı Kerim’e fevkalade bağlıydı. Ve çok güzel kuran okurdu. Bir Kandil programını İmam Hatip Lisesi olarak tertip edeceğiz, bana geldi, sende akşam kuran okuyacaksın dedi. Kabul ettim, yıllarca görev yapacağım çarşı camisinde, ilk defa kuran okudum. Arkadaşlardan birisi ilahi söyledi, birisi aşr okudu ve hocamız da dua etti. O Kandil programı hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim.
HEMEN GÖREVE GEÇMEK YOKTU YETERLİLİK BELGESİ ALMAK GEREKİYORDU
Mezun olur olmaz hemen görev alamıyorsunuz. Diyanet İşleri Başkanlığına atanabilmek için, Yeterlilik Belgesine sahip olmak gerekiyor. Diplomamı aldım, Denizli’ye gittim. Yeterlilik sınavına aşırı bir talep var. Bu durum bize olumsuz olarak yansıdı. İki puanla, yeterlilik sınavını kaybettim. Daha sonra Bursa’da açılan, Yeterlilik sınavına katıldım. Bu kez kazandık ve belgemizi aldık. Belgeden sonra iki üç ay, mesleğe hazırlık yaptık. Bu belgeyle birlikte arkadaşım Erdal Türkel ile beraber ilçemizde münhal bulunan iki kadroya başvuru yaptık. Dönemin İlçe Müftüsü İbrahim Genç, Allah rahmet eylesin, merhum İbrahim Çürük ve Allah uzun ömürler nasip eylesin, Hafız Faruk Akçeşme komisyondalar. Mülakat olduk ve iki arkadaş görevi hak ettik. Yer tercihine geldi sıra, Hacı Mahmut Camiisi ile Kadriye Camisi boştu. Ben Kadriye Kuran Kursunda okuduğum için ve camimiz evimize yakın olduğu için Kadriye Camisini seçtim ve orada göreve başladım.
MÜFTÜ VEKİLLİĞİ YAPTIM
Müftümüz İbrahim Genç hocamızın tayini çıkması nedeniyle, müftülük makamı boş kaldı. Müftülükte de o dönem yüksek okul mezunu yok. Ben Kadriye Camiinde görev yaparken, baba mesleği inşaat teknikerliğini okumuş, yüksekokul diplomasını almıştım. Bundan dolayı beni müftü vekili olarak görevlendirdiler, on ay kadar müftü vekili olarak görev yaptım. Görevi, yeni atanan ilçe müftüsü Mustafa Şapyıldız’a devrettim ve askere gittim.
GEÇİCİ GÖREVLE 23 YILLIK ÇARŞI CAMİİ SERÜVENİ BAŞLADI
Askerlikten geldikten sonra, beni geçici görev ile Çarşı Camiisine görevlendirdiler. Kadriye Camiinin İmam Hatiplik görevini yürütüyordum. Bir kaç ay geçici görev yaptıktan sonra, Hüsamettin Duruceylan diye müftümüz vardı, mekanı cennet olsun, inşallah, bana; “Seni Çarşı Camiine asaleten atamayı düşünüyorum. İlçeden de bir grup Eşref gelip, bizim memleketimizin evladı, biz çarşı camiinde onu görmek istiyoruz dediler. Teklifimi değerlendir.” dedi. Ben hemen evet diyemedim. 23 yaşındayım, arkamda namaza duracak hocalarımız büyüklerimiz var. Merhum babam ve müftümüz beni bu konuda cesaretlendirdi. Ancak müftü hocama benim rahatsız bir evladım var, her zaman Eskişehir’e gelip gidiyorum, camiyi mağdur ederim dedim. Müftü efendi, ben sana gerekirse her gün bile izin veririm evladın için dedi ve ekledi, biz kursta okurken bir hoca vardı. Bize şöyle öğütlerdi oğlum, her beldenin bir ulu camisi vardır. Bu Ulu Caminin görevlilerini melekler korur demişti. Çarşı Camisi Bolvadin’in Ulu Camisidir, Yüce Rabbimde seni koruyacaktır yardımcın olacaktır dedi. Dediği gibi de oldu, Çarşıda görev yaptığım sürece Allah yardımcım oldu.
HÜSEYİN SEZEN HOCAMLA AYNI KADERİ PAYLAŞTIK
Benden önceki Çarşı Camii İmam Hatibi Merhum Hüseyin Sezen hocam, Çarşı Camiinde yaklaşık 23 yıl görev yapmış. Bende öyle 23 yıl görev yaptım. Düşünmedim değil, Peygamberimiz (Sav)’in peygamberliği de 23 yıl diye. Hüseyin hocamızda, Kadriye Kuran Kursunda öğreticilik yapmış, Bende Kadriye Camiisinde görev yaptım. Merhum hocamızla görev konusunda aynı kaderi paylaştık.
HUTBEDE GÖZLERİM KARARDI
Birgün hutbeye çıktım, gözlerim karardı. Müezzin Efendiye, ışıkları açmasını söyledim. Elimdeki hutbeyi okuyamadım. İlahi bir mesaj gibi algıladım, bir daha hutbeye kağıtsız çıktım. Kendim hutbe vermeye çalıştım. Çeşitli hatiplik kurslarına katılarak, İmam Hatip ünvanın içerisini doldurdum.
AZİZ BOLVADİN’LİME TEŞEKKÜR EDİYORUM
Her bir yaşayan cemaatime Rabbimden hayırlı bereketli uzun ömürler niyaz ediyorum. Ağılönü’nden, Cirit’ten, her yerden gelen cemaatim vardı. Ahirete irtihal eden cemaatime Allah’tan rahmet diliyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: