Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'ne Yönelik Tartışmalar Sürüyor

Akaryakıt piyasasında vergi kayıp ve kaçaklarını önlemek amacıyla hayata geçirilen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), kamuoyunda tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Ticari araç sahiplerinin bu ay sonuna kadar araçlarına taktırması zorunlu tutulan sistemin yüksek maliyetleri ve güvenlik boyutu gündemdeki yerini koruyor.

Bazı sektör temsilcileri ve araç sahipleri, UTTS cihazlarının üretim maliyetinin düşük olduğunu ancak araç sahiplerine yüksek fiyatlarla sunulduğunu öne sürerken, Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ise bu iddiaları yalanladı.

Karataş: “UTTS Cihazları Yüksek Fiyatla Satılıyor”

Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Beytullah Karataş, sanayi esnafını ziyaret ederek UTTS konusunda gelen şikayetleri dinledi. Karataş, “Bu sistem, araç sahiplerine yüksek maliyetler yükleyen bir proje haline gelmiştir. 5,5 TL maliyetli bir çipin 2 bin 700 TL’ye satıldığı iddia edilmektedir. Bu durum, vatandaşın cebinden haksız kazanç elde edilmesine yol açmaktadır” dedi.

Karataş ayrıca, UTTS projesinde kullanılan çiplerin ithal edilmesine de tepki göstererek, çiplerin ASELSAN gibi yerli firmalar tarafından üretilmesi gerektiğini ifade etti.

Darphane: “Çip Maliyeti 16-18 Dolar”

Öte yandan, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, kamuoyunda yer alan “UTTS cihazlarının üretim maliyeti 5 TL” iddialarını yalanladı. Yapılan açıklamada, kullanılan çiplerin 16-18 dolar arasında bir maliyete sahip olduğu belirtilerek, düşük maliyet iddialarının gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.

UTTS projesinin ulusal güvenlik açısından risk taşıyabileceği yönündeki görüşler de tartışmalara neden oluyor. Karataş, sistemde kullanılan çiplerin ithal edilmesi nedeniyle veri güvenliği açısından endişeler bulunduğunu dile getirerek, “Adına ‘Ulusal’ denilen bu sistemin yerli üretimle desteklenmesi şarttır” dedi.

Tartışmalar Devam Ediyor

UTTS’nin zorunlu hale gelmesiyle birlikte araç sahiplerinin maliyet yükü, güvenlik endişeleri ve projedeki olası tekel yapısı kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Yetkililer ise sistemin akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede önemli bir adım olduğunu ve uzun vadede fayda sağlayacağını savunuyor.