KADİM KENTİN HİKAYELERİ
Ahmet Remzi Muratoğlu
1952 yılında ilçemizin İmaret Mahallesinde dünyaya gelmiştir. Çocukluğunda çok arkadaşı vardır. O dönemleri anlatırken, “Donili, Uzun Eşek, Saklambaç.” gibi oyunlar oynadıklarını söyler. İbrahim Köse, Mustafa Erkoca, Muammer Şakrak, çocukluk arkadaşlarıdır. Kendisi, İlçemiz Özburun Kasabasında, İhsaniye Demirli,Sivas Hafik Doğanşar Nahiyesi Tavza Köyü, Kütahya Emet Gürpınar Köyü, Yurtdışı Görevi, İlçemiz Karacaören Köyü, Bolvadin Yetiştirme Yurdu, Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu, 24 Eylül İlkokulu Öğretmenliği ve Müdürlüğü arkasından Kocatepe İlköğretim Okulu Öğretmenliğinden, 1970 yılında başladığı öğretmenlik hayatından 1996 yılında emekli olmuştur. Emekli olduktan sonra evinin altında küçük bir tuhafiye dükkanı açmış, 12 yıl tuhafiyecilik yaptıktan sonra aynı zamanda müteahhitlik yapmaya başlamıştır.Müteahhitlikle birlikte hazır giyim işini sürdürmeye devam etmektedir. Evli, dört çocuk babasıdır. 1990 yılında hac farizasını yerine getirmiştir. Ziraat işleri, kitap okumayı sever gündemi değerlendirir.
ABDURRAHMAN HOCAMI UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL
Her öğrenci mutlaka ilkokul öğretmenini hatırlar ama ben Abdurrahman Aslan hocamı hiç unutmam. Her sabah her öğrencisine, bir Fatiha üç İhlas süresi okutturdu. Maneviyatı yüksek bir öğretmenimizdi.
ORTAOKULDAN SONRA İMTİHANI KAZANDIK
Ortaokuldan sonra imtihanlara katılarak o dönem sınıf mevcudumuz 63 idi. 3 arkadaş sınavı kazandık. Ben, Musa Pektaş ve Muammer Şakrak. İmroz Atatürk Öğretmen okulunu kazanarak kaydımızı yaptırdık.
ÖĞRETMEN OKULUNDA BİRİNCİ YIL ORUÇ TUTMAK YASAKTI
Öğretmen okulunda, birinci yıl, oruç tutmak yasaktı. Biz on beş yaşında, on üç öğrenci kendi aramızda gizli olarak anlaşarak oruç tutmaya karar verdik. Geceleri elektrik sönerdi Çünkü jenatörler çalışıyor. El fenerleriyle okulun yasağını delerek, dolaplarımızda gündüzünden sakladığımız üstündeki yağlar bir parmak donmuş, kapuskayı çıkararak, sahur yemeğini yer, orucumuzu kimseye belli etmeden özellikle öğretmenlerimizden saklayarak gizlice tutardık. Yanlış hatırlamıyorsam sene 1966-1967’diydi. Soğuk günlerdi.
BİR YUDUM SU İÇEN SINIFA GİRERDİ
Bazı öğretmenlerimiz o dönem oruç tuttuğumuzu duydukları için, sınıf kapılarında bir bardak suyla beklerler, bir yudum su içen sınıfa girerdi.
İKİNCİ YIL RAHATLADIK
İkinci yıl müdür değişti. Oruç tutmak isteyen var mı diye bize sordu. Okulun üçte ikisi oruç tutmak istiyoruz dediler, bize sabah kahvaltısında verilecek yemeği sahurda çıkardılar. Allah razı olsun inşallah diyorum. O zaman ışıkları yaktılar oruçlarımızı tuttuk.
EMEKLİ OLDUM AMA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ
1996 yılında Rabbim nasip etti, emekli oldum. Emekli olduktan sonra evimin altında küçük bir tuhafiye dükkanı açtık. 12 yıl tuhafiyecilik yaptıktan sonra aynı zamanda müteahhitlik yapmaya başladım. Müteahhitlik, hazır giyim işini bugüne kadar sürdürdüm. 4 evladım var oğlum Kürşat Fizik Öğretmeni, Kızım Rüveyda İstanbul’da Uzman Psikolog diğer kızım Selcen Mimar. Bir ara MHP Afyonkarahisar Milletvekili Adayı idi. Küçük oğlum Muhammed ise Bolvadin’de inşaat mühendisi ve müteahhitlik yapmaktadır. Allah hepsine hayırlı uzun ömür versin.
HEPİMİZ HAKKARİYİ YAZDIK
Öğretmen okulundan sonra, öğretmen olma hakkını kazandık. Sıra geldi tercihlere, inanır mısınız sınıftan mezun olan tüm arkadaşlar Hakkari’yi tercih etti. Ama herkes tercih ettiği için bir kaç arkadaşımız hariç herkes kendi memleketine atandı. Biz o dönem oralara gitmek için can atıyorduk. Öğretmenlik yapmak ışık saçmak istiyorduk.
KIRKGÖZ Haber ekibi olarak hocamıza sağlık sıhhat içerisinde uzun ömürler diliyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: