Bolvadin’in Felsefe Çınarı: Emekli Öğretmen Selamet Yıldırım, Hayatını Eğitime ve Değerlere Adadı

Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde yaşayan emekli felsefe öğretmeni Selamet Yıldırım (13 Mart 1948 doğumlu), meslek hayatı boyunca yüzlerce öğrencinin hayatına dokunmuş, disiplini, ahlakı ve bilgeliğiyle Bolvadin’in eğitim tarihinde iz bırakmış bir isim olarak tanınıyor. Bolvadin Lisesi 1968 mezunu olan Yıldırım, ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde eğitimini tamamladı. Uzun yıllar boyunca Afyonkarahisar’da öğretmenlik yapan Yıldırım, mesleğini bir ideal, öğretmenliği ise bir hayat biçimi olarak benimsedi. Felsefe öğretmeni olarak görev yaptığı yıllarda yalnızca bilgi değil, aynı zamanda ahlak ve milli-manevi değerler de kazandırmaya önem verdi. Öğrencilerine düşünmeyi öğretirken, düşüncenin yönünü değerlerle buluşturmayı hedefleyen Yıldırım, derslerinde sık sık “fikrin ahlâkla yoğrulmadığı yerde bilgelik olmaz” sözüyle hatırlanıyor. Disiplinli tutumu, derse hazırlıklı girişi ve öğrencileriyle kurduğu saygıya dayalı iletişim, onu görev yaptığı okullarda efsanevi bir öğretmen hâline getirdi. Öğretmenlik yıllarının zorluklarını anlatırken Yıldırım, “O dönemlerde ne akıllı tahta vardı ne de kaynak bolluğu. Biz bilgiyi öğrencilerimize gönlümüzden süzerek aktarıyorduk. Öğrencilerimizin başarıları bizim en büyük gururumuzdu.” sözleriyle öğretmenliğin özveri gerektiren yönüne dikkat çekiyor. Emekli olduktan sonra da eğitimden kopmayan Selamet Yıldırım, bugün Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde yaşamını sürdürüyor. Hâlen Avşar Emaye’nin düzenlediği haftalık ders programları, tarih sohbetleri ve seminerlerde aktif olarak yer alıyor. Yaşadığı şehir olan Afyonkarahisar’da ve memleketi Bolvadin’de herkes tarafından sevilen, saygı duyulan bir büyük olarak bilinen Yıldırım, yerel kültür ve fikir hayatına da katkı sunmaya devam ediyor. Disiplini, çalışkanlığı ve ilim aşkıyla genç nesillere örnek olan Yıldırım, Bolvadin’de “bilgeliğin ve öğretmenliğin yaşayan sembolü” olarak görülüyor. Onun öğrencileri, “hocamız bize sadece felsefeyi değil, hayata nasıl bakmamız gerektiğini öğretti” sözleriyle kendisine olan minnettarlıklarını ifade ediyor.