Atomların Selahattin: Esnaflığın Zorluklarını Mücadeleyle Aştı

Bolvadin’in unutulmaz esnaflarından ve çevresinde “Atomların Selahattin” lakabıyla tanınan Selahattin Özkal, yarım asrı aşan ticaret hayatında azmi, dürüstlüğü ve girişimciliğiyle hafızalarda derin izler bıraktı. Henüz ilkokul sıralarındayken koluna sepet takıp yumurta ve şeker satarak başladığı ticaret yolculuğu, onun karakterini ve azmini şekillendiren ilk deneyim oldu. Zamanla pazarcılığa atılan Özkal, meyve ve sebze ticaretiyle esnaf çevresinde tanınmaya başladı. Kazandığı her kuruşu alın teriyle elde eden Özkal, helal kazançtan asla taviz vermedi.

Girişimci ruhu onu farklı alanlara da taşıdı. Zerdali çekirdeklerini kırmak için Eskişehir’de özel bir makine yaptırarak Bolvadin’de onlarca kişiye iş kapısı araladı. Bu yenilikçi adımıyla hem üretimi kolaylaştırdı hem de çevresine ekmek kapısı oldu. 1968’de aldığı kamyonla nakliyeciliğe başlayan Özkal, yük taşımacılığıyla birçok ailenin hayatına dokundu. Yıllar sonra kurduğu lastik fabrikasıyla bölge ekonomisine katkı sağlayan Özkal, her işinde cesareti, çalışkanlığı ve ticaret zekâsıyla öne çıktı.

Esnaflıkta babasından öğrendiği “dürüstlük ve kanaat” anlayışını hayatının merkezine koydu. Müşterilerine hiçbir zaman farklı fiyat uygulamayan Özkal, “Kanaat bitmeyen hazinedir” sözünü sıkça dile getirerek güvenin paradan daha değerli olduğunu vurguladı. Zorlu yıllarda kazandığını babasına teslim etmesi, aile bağlarını güçlendirdiği gibi ticaret ahlakını da pekiştirdi. Savaş görmüş bir neslin evladı olarak mütevazılığı ve dürüstlüğü kendine rehber edindi.

Hayatı boyunca birçok farklı alanda mücadele etmesine rağmen, helal kazançtan ve esnaf kimliğinden hiç kopmadı. Yıllar boyunca Bolvadin’in çarşısında, pazarında ve sanayisinde herkesin tanıdığı bir sima oldu. Çevresindekiler, onun dinç yapısına ve genç görünümüne her zaman hayran kaldı. Esprili kişiliğiyle dikkat çeken Özkal, kendisine “Gençliğinin sırrı nedir?” diye soranlara tebessümle, “Hastalandıkça güzelleşiyorum” cevabını verirdi.

Yıllar önce hayata gözlerini yuman Selahattin Özkal, ardında sadece bir ticaret hikâyesi değil, aynı zamanda sabır, emek ve dürüstlükle yoğrulmuş bir hayat felsefesi bıraktı. Onun adı bugün hâlâ Bolvadin’de güvenin, kanaatin ve alın terinin sembolü olarak anılıyor.